Saydam Gösterisi Denen Şey ve İstanbul Saydam Günleri'nin İkincisi Yaklaşırken / 1997


Saydam Günleri fikri nasıl oluştu?
İstanbul Saydam Günleri'ni 1995 yılında hayal etmeye başladık. Piya Kültürevi Fotoğraf Atölyesi olarak, bir yandan fotoğraf temel eğitim seminerleri veriyor, bir yandan da Galatasaray'daki Evrensel Kültür Merkezi salonunda, çeşitli alanlarda üretim yapan fotoğrafçıların katıldığı periyodik saydam gösterileri düzenliyorduk. Geçmiş yıllarda kişisel ve grup gösterilerinin birikimiyle bu deneyim birleşince, geniş katılımlı bir organizasyon, yani İstanbul Saydam Günleri fikri yeşeriverdi.

1. İstanbul Saydam Günleri'ni hatırlayalım...
1996 yazında, İstanbul Saydam Günleri'nin ilkini, sonbahara yetiştirmeye karar verdik. Bu çok kısa bir hazırlık sürecini göze almayı gerektiriyordu fakat, asıl önemlisi iki çok önemli fotoğraf organizasyonunun arasına denk getirilmesi kaydı ile İstanbul Saydam Günleri çok güzel bir bağlantı işlevini de kazanıyordu. Fotoğraf Bienali ve İFSAK tarafından düzenlenen İstanbul Fotoğraf Günleri'nin arasındaki bir tarihi yani 16-24 Ekim'i gözümüze kestirdik. Beyoğlu'ndaki dört salonla anlaştık: Aksanat, Fotoğrafevi, Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Şubesi ve Evrensel Kültür Merkezi salonları.

Pratik adımlar hızla atılıyordu ancak kimi zaman düşünsel boyutta takılıp kalıyorduk: Örneğin, katılımın ne şekilde olacağı... Katılmak isteyenlerin gösterilerinin önceden izlenip, eleme yapılmasını öneren arkadaşlarımız olduğu gibi, buna şiddetle karşı çıkıp, sınırlamanın olmadığı bir katılımı savununlar da vardı. Sonunda bu görüş ağır bastı. Saydam Günleri düzenleme grubu, tek tek gösterilerin niteliğinden değil, organizasyonun bütününden sorumlu olduğunu kendi içinde kabul etti ve gösterilerin sorumluluğunu doğrudan fotoğrafçının kendisine bırakmış oldu.

Sonuçlanan bir tartışma değildi bu kuşkusuz. Bir tür erteleme diyebiliriz. Çünkü bu yıl yeniden gün ışığına çıkıverdi. Her ne kadar bu yıl ki organizasyon için de bir karar alındıysa da, aramızda tartışmaya hala devam ediyoruz. Seçmek ve seçilmek, hiç de kolay değil, biliyorsunuz. Üstelik doğru mu, bu da yaşamsal bir soru aslında.

Sonuç olarak, şahsen ya da gıyaben bir çok fotoğrafçıya bir katılım davetimiz oldu. Kaç kişiye ulaşamadık bilemiyorum. Bize olumlu yanıt veren 52 kişi ve/veya grup, kulüp oldu. İki-üç gösteriyle katılmak isteyenlerimiz de vardı. Başvurusu yapılan 84 gösteriyi de programa aldık. Bunları, tam 9 gün boyunca, 4 bini aşkın izleyiciye sunduk. Açıkça söyleyeyim, !5 Ekim'de böyle bir izleyici sayısına ulaşacağımızı hiç sanmıyordum. Ancak, 25 Ekim'de neden 10 bin kişinin gelmediğine üzülürken buldum kendimi. Evet, bu yılki hedef 10 bin izleyici!

İzleyicinin, saydam gösterilerini keşfi, henüz tamamlanmış bir süreç değil. Fotoğrafçılar bile, 'saydam gösterisi denen şey' ile bağlarını tam kuramamış. Bu giderek sağlanacak. İzleyici, konulu saydam gösterilerini izledikçe beğenisi gelişecek ve daha fazlasını talep edecek, fotoğrafçı da aslında kendisinin önayak olduğu, kendisinin yarattığı bu hızla büyüyen, hızla seçkinleşen talebe yanıt verebilmenin telaşına düşecek. Evet, bu kadar kesin söylüyorum, çünkü saydam gösterileri çok olanaklı bir anlatım, bir ifade yolu. Ne fotoğrafçılar böyle bir yolu gerektiği gibi kullanmadan edebilir, ne de izleyici böylesine farklı bir sunumu görmezden gelebilir.

2. İstanbul Saydam Günleri, neler vaadediyor?
Geçtiğimiz yıla oranla bir çok değişiklik var elbette. İstanbul Saydam Günleri Düzenleme Grubu'ndaki değişikliklerden sözedeyim başta. Bu yıl, geçen yıldan devamla benimle birlikte, Orhan Cem Çetin, Fethi İzan yine mevcut. Sürece bu yıl eklemlenen dostlarımız ise, Ali Borovalı, Sevil Üzrek, Sinan Turan, Yasemin Bay  ve Serdar Darendeliler. Öncelikle katılımda sayısal bir artış öngörüyoruz. Geçen yılki sayıyı, büyük olasılıkla iki ile çarpacağız. Katılımın koşulsuz olması özelliği bu yıl da sürüyor. Önemli bir değişiklikten bu noktada sözetmeliyim: Bu yıldan itibaren, gösteriler, belirli başlıklar altında toplanacak. Öyküler, Seyahatnameler, Basın Fotoğrafları, Fotoğraf ve Diğer Sanatlar, İlk Gösteriler, Kısa Gösteriler, Kategori Dışı bölümlerinin yanı sıra, geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz fotoğrafçılarımızdan birine ayrılmış Saygıyla... bölümü, saydamlarla desteklenmiş Bir Konferans başlığıyla konferans bölümü, yabancı konukların gösterilerini sunacakları bölüm ve 1. İstanbul Saydam Günleri'nde sunulmuş, beğeni kazanmış, ancak izleyiciye yeterince ulaşamamış gösterilerin yineleneceği 1. İstanbul Saydam Günleri'nden... bölümleri, bu yılki programımızı belirleyecek.

Salonlarımız yine Beyoğlu'ndaki salonlar olacak. Görüşmeler henüz sonuçlanmadığı için net isimler veremiyorum ama, Aksanat, İfsak, Fotoğrafevi, İtalyan Kültür Merkezi, İngiliz Kültür Merkezi ve Galatasaray Lisesi ile bağlantı halinde olduğumuzu söyleyebilirim. Bu mekanlardan dört ya da beş tanesi ile anlaşabileceğimizi sanıyorum. Anlaşmanın sağlandığı salonlardaki teknik donanım, bir standarta oturtulacak ve böylelikle geçtiğimiz yıl yaşanan bazı problemler tümüyle ortadan kalkmış olacak.

Bu yılın yenilikleri arasında renkli bir İstanbul Saydam Günleri Kataloğu da var. Ve elbette bu yıldan başlayarak, İstanbul Saydam Günleri'ni sponsor desteğiyle, daha nitelikli kılmak için özel çaba sarfediyoruz. Bundan böyle her yıl yurtdışından konuklarımız olacak. Yine her yıl fotoğraf eğitimi veren bir okulun öğrencilerine, İstanbul Saydam Günleri bursu vermek için çalışıyoruz. Bunun koşulları da önümüzdeki günlerde belirginleşecek.

Tüm bunlar ne için?
Tüm bunlar, 'saydam gösterisi denen şey'e dikkatleri çekmek için. Saydam gösterisinin gerçek tanımının yapılabilmesi için. Tema için, yeni olanaklar için, anlatmak için, ifade etmek için... Saydam gösterisini, tek tek fotoğraflardan, bir sergi sıralamasından ayırmak, farklılaştırmak için... 'Saydam gösterisi denen şey', tek başına fotoğraftan çok daha farklı bir şey, bunun altını iyice çizebilmek için...

Son olarak
Bir netice cümlesi yazmak yerine, bir üstteki paragrafa bu işlevi yüklemeyi tercih ettim. Son olarak ise, 2. İstanbul Saydam Günleri'ne ilişkin daha detaylı bilgi almak isteyenler ve Katılım Formu'nu doldurup göndermek isteyenler için bağlantı adresi, telefonu ve faksını vereyim:
Piya Kültürevi Fotoğraf Atölyesi
(2. İstanbul Saydam Günleri)
Büyükparmakkapı Sokak No:7/3 Beyoğlu-İstanbul
Tel/faks: 0212 249 26 53-245 28 03

Yücel Tunca/1997-Bülten



Yorumlar

Çok Okunanlar