Galata’da Bir Fotoğraf Okulu
Söyleşi: Ferit Cihan Deniz
Galata Fotoğrafhanesi
2004 yılında kuruldu. Amatör fotoğrafçıları eğitmek amaçlı kurulan fotoğrafhane
şimdilerde belgesel ve basın fotoğrafçılarına yönelik programlar da uyguluyor. Galata
Fotoğrafhanesi kurucularından Yücel Tunca ile kurumun bugününü ve geleceğini
konuştuk.
Galata Fotoğrafhanesi’nin kuruluş amacı neydi?
Galata Fotoğrafhanesi’ni
2004 yılında Orhan Cem Çetin ile kurduk. Başlangıçtaki hedefimiz daha çok
amatörlere yönelik eğitim programı gerçekleştirmekti. 2009 yılına kadar böyle
devam ettik. O dönem içerisinde Orhan Cem Çetin, Bilgi Üniversitesi’nde
çalışmaya başlayınca ben yalnız devam ettim. 2009 yılından itibaren de amatör
fotoğrafçıların yanı sıra daha uzun soluklu fotoğrafla ilgilenmek isteyen
belgesel ve basın fotoğrafçılarına yönelik programlar hazırlamaya başladık.
Galata Fotoğrafhanesi’nde nasıl bir eğitim
veriliyor? Basın Fotoğrafçılığı ve Belgesel Fotoğraf programlarının içeriklerinden söz eder
misiniz?
Her ikisi de hafta sonu
programları. Seminerler ve atölyeler şeklinde yürütülüyor. Tabii sadece fotoğrafla ilgili
dersler ya da seminerler yok programda;
sosyal bilimler alanına giren seminerlerimiz de var: Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, Türkiye ekonomisi gibi alt
yapıyı geliştirecek seminerler… Bir yandan da alan dersleri var. Basın fotoğrafçılığına yönelik olarak sıcak
haber fotoğrafçılığından, spor fotoğrafına, foto-röportajdan haber yazma
tekniklerine kadar alan dersleri yapılıyor. Yine Basın fotoğrafçılığına özel olarak, temelden
başlayıp ileri seviyelere kadar fotoğraf dersleri yapıyoruz. Belgeseldeki
arkadaşlarımız ise zaten buraya fotoğrafı çekmeyi bilen insanlar olarak
seçiliyorlar. Bu yüzden onlarda fazla teknik ders yok. Dijital fotoğrafçılık ve
photoshop üzerinden yapılan çalışmalar diyebiliriz. Her iki program içinde
bence Türkiye’deki fotoğraf dünyası için önemli bir çalışma olduğunu
düşündüğümüz multimedya dersleri ise geçen yıldan itibaren başlatıldı.
Kabul şartlarınız var mı?
Basın Fotoğrafçılığı
programında biraz esnek olsa da kabul şartlarımız var. Adayın 18 yaşını
bitirmiş olması ve askerlikle önümüzdeki 3 yıl boyunca ilişkisinin olmaması
yeterli koşul. Bunun yanı sıra her eğitim programında olduğu gibi devam ve
derslere tam katılım zorunluluklarımız, kendilerinden beklenen projelerinin
yapılmasına ilişkin zorunluluklarımız var. Programa katılabilmeleri için
istenen koşulları kabul etmeleri gerekiyor. Belgesel Fotoğrafçılığı programına
başvuranlarda ise portfolyo ve niyet mektubu istiyoruz. Belgesel programında da
aynı devamlılık koşulları geçerli.
Uzun süreli programlarınızın haricinde kısa
süreli eğitim seminerleriniz var mı?
Amatörler için dediğimiz programlar arasında temel ve ileri fotoğraf eğitimi
atölyeleri dışında yine
belgesel fotoğraf alanına dönük atölye çalışmaları da yapılıyor. Nar
Photos adlı ajanstaki arkadaşların yürüttükleri bir foto-röportaj atölyesi
var. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en önemli basın fotoğrafçılarından Murad Sezer
ile İtalyan fotoğrafçı
Delizia Flaccavento’nun
birlikte yürüttükleri bir photostory
atölyesi bulunuyor. Bunlar 1-2 ay içerisinde tamamlanan atölyeler. Onun dışında Özcan Yurdalan,
Kemal Cengizkan ve benim yürüttüğüm kısa dönemli belgesel atölyelerini de yürütüyoruz. Herhangi bir seçmeyle ya
da koşulla katılımcı
alınan atölyeler değiller. Yeterli
başvuru alındığında açılıyor.
Öğrencileriniz neler yapıyor?
Buradaki arkadaşlar uzun süreli programları
tamamladıklarında, örneğin
belgesel fotoğraf atölyesi katılımcıları en az bir tane uzun soluklu
belgesel proje bitirmiş oluyorlar. Yıl sonunda bunların sergisini açıyoruz.
İçlerinden daha iyi çalışılmış daha detaylı ortaya çıkarılmış işleri yayınladığımız
“Fotoğraf Notları” dergisinde basıyoruz. Dergiyi kimi zaman sadece
öğrencilerimizin işlerinin bulunduğu bir özel sayı olarak çıkarıyoruz.
Aynı şey basın fotoğrafçıları için de geçerli.
Onlar en az iki
bireysel proje bitiriyorlar eğitim dönemleri içerisinde. Yine yüksek nitelikli işleri
Fotoğraf Notları dergisine yansıtılıyor. Bir de basın fotoğrafçılarının
ilgilenmek durumunda oldukları bir web gazetemiz var, Ajans Tabloid adında.
Onlar daha ilk günden itibaren ajans için çalışmaya başlıyorlar ve haftalık
haber üretimi yapıyorlar. Yine basındaki arkadaşlarımız eğitim programlarını
tamamladıklarında işlerini sergilemenin yanı sıra eğer isterlerse beraberce Perpignan’a (Fransa) basın fotoğrafçıları festivaline
gidiyorlar.
“Fotoğraf Notları” ve “Fotoğrafsız”
dergilerinden söz eder misiniz?
Her iki programın da
çevresinde başka türlü bir etkileşim yaratan iki dergi yayımlıyoruz. Bunlardan biri sadece sosyal
belgesel diyebileceğimiz alandaki foto-röportajların yayınlandığı 2009’dan beri
üç ayda bir çıkan “Fotoğraf Notları” adlı dergimiz. Diğer dergi ise 2010’dan
beri yayımlanan, adından da anlaşıldığı gibi fotoğraf kullanmadığımız, sadece
fotoğraf kuramına yönelik, fotoğraf üzerine düşünce dergisi diye lanse
ettiğimiz “Fotoğrafsız” dergisi. Her iki dergi de bu alanda Türkiye’deki tek
örnekler.
Türkiye’de Galata Fotoğrafhanesi’ne benzer
başka kurumlar var mı?
Dünyada, batıda ve doğuda çok var, fakat Türkiye’de
tek. Bu kadar uzun süreli bu işi yapan resmi ya da özel bir kurum yok. Bunun
aslında bir sıkıntısı var, bir tecrübenin üzerinden bunu yapmak başka bir şey,
bu tecrübeyi kendi başına geliştirmeye çalışmak başka bir şey. Ama bir yandan
da farklı bir heyecanı var. Bunu ilk yapıyor olmanın getirdiği bir bulmaca
çözmeye benzeyen, işin içinde olan insanları da geliştiren, onlara da çok şey
öğreten bir yapısı var.
Yorumlar
Yorum Gönder